Kaplumbağa hakkında genel bilgiler

 

Deniz Kaplumbağaları Türleri

Dünya denizlerinde yaşayan 7 deniz kaplumbağası türü vardır. Türkiye kıyılarında bunlardan sadece iki tanesine rastlanır: 1) Yeşil kaplumbağa (bilimsel adıChelonia mydas), 2) Sini kaplumbağası (bilimsel adı Caretta caretta). Bu her iki tür de (IUCN kriterlerine göre “endangered”) nesli tehlikede olan türlerdendir. Bunların dışında daha çok tatlı sularda bulunan Nil kaplumbağası da (Trionyx triunguis) Türkiye'nin Akdeniz sahillerinde görülür.

Yeşil Kaplumbağa (Chelonia mydas)

Bu kaplumbağa, vücudundaki yağın rengi yediği ottan dolayı yeşil olduğundan “yeşil kaplumbağa” diye isimlendirilmiştir. Otla beslenen tek denizkaplumbağası türüdür. Deniz anası sevdiği besinler arasındadır. Diğer denizkaplumbağaları gibi, bu da kara kaplumbağalarının tersine başını kabuğunun içine çekemez. Kabuğu bir zırh gibi olmakla beraber, başı ve yüzgeçleri korumasızdır. Bazı köpekbalıkları ve katil balinalar açıkta kalan bu kısımlara saldırabilirler. Fakat sini kaplumbağası iri ve hızlı olduğundan doğal düşmanı çok azdır.

Sini Kaplumbağası (Caretta caretta)

Sini kaplumbağası yeşilden biraz daha ufaktır. Ağırlığı 135-180 kilogram arasında değişir. Yengeç, deniz anası ve diğer birçok deniz hayvanlarıyla beslenir. Bu kaplumbağa mercan yuvaları ve kayaların yakınında avlanır. Büyük ve kalın kafası, geniş ve kısa boynuyla kolayca tanınabilir. Ön yüzgecinde iki tırnağı vardır.

 

Yumurtlama

(bu bölüm hazırlanırken Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin "Bütün Yönleriyle Denizkaplumbağaları" adlı yayınından faydalanılmıştır.)
Çiftleşmeden belli bir süre sonra, dişi kaplumbağa, yumurtlamk için doğduğu sahile gelir ve kumsalda gelgit sularının erişemeyeceği bir uzaklıkta uygun bir yuva yeri arar. Bir yumurtlama mevsiminde üç veya dört kere yumurtlayabilir. Suda ne kadar hızlı ve ortama uyumluysa, karada da tam tersine o kadar yavaş, hantal ve savunmasızdır.  Yuvaya yerleşip arka yüzgeçlerini kürek gibi kullanarak şişe şeklinde bir delik kazar. Sonra bu deliğe pingpong topuna benzer, beyaz ve kaplı görünümü veren yaklaşık yüz adet yumurta bırakır. Kaplumbağa, yumurtlaması bittikten sonra yuvayı kumla örtecek ve arkasında traktör izine benzeyen bir (geliş ve dönüş) izi bırakarak denize döner.

Yumurtadan Çıkan Yavrular
Kumsala varan güneş ışınları kuma gömülü kaplumbağa yumurtalarını ısıtır. Yumurtalar yuvanın içinde gelişir ve iki ay sonra çatlamaya hazır hale gelirler. Yavrular burunlarının ucundaki sivri kısım ile yumurta kabuklarını delmeye başlarlar. Bu özel sivri kısım yumurtadan çıkınca kaybolur. Yavrular kabukları çatlatarak kırarlar. Hepsinin yumurtadan hemen hemen aynı zamanda çıkmaları gereklidir. Çünkü yuvadan kaçış işlemini elbirliğiyle yapmak zorundadırlar. Yavru kaplumbağalar başlarının üzerindeki kumu kazmaya başlarlar. Kum, boş kabuklarının üstüne düşerek çukurun içinde yükselmelerine olanak sağlayan basamaklar oluşturur. Birkaç gün içinde yuvanın tavanına varırlar. Derken bir gece veya bir sabah erken saatlerde kumsalda koyu renkli küçük kafalar ve yüzgeçler belirir. Beş santimetrelik yavrular sürünerek denize doğru yol alırlar.

Denize Doğru Yarış
Kaplumbağa yavruları deniz yönünü denizin pırıltısından hissederler. Suyun üzerindeki parlaklık onları çeker. Yuvadan çıkıp sel gibi akarak denize doğru yarışlarına başlarlar. Hayat dolu ama savunmasız yavrular, kumsal boyunca beceriksizce çabalayıp dururlar. Bunların da anneleri gibi denize varabilmeleri için etrafın tamamen karanlık olması gereklidir. Işık yanan bir ev, araba, sokak lambası varsa yavrular ışığa doğru ilerler ve sonunda hepsi ölürler. Yavruların gece çıkmalarının asıl sebebi  ise kızgın güneşten korunmak içindir. Gündüz çıkacak olsalar güneşin kavurucu sıcaklığı onları derhal kurutup öldürecektir. Yumurtadan çıkan yavruların kabukları yumaşaktır ve kendilerini koruma nitelikleri çok az olduğundan pek çok doğal düşmana yem olur: Yengeçler veya deniz kuşları, küçük kaplumbağaların doğal düşmanıdırlar. Yavrulardan denize varabilenlerinin çoğu balıklara yem olur. Yavrulardan ancak bir, iki tanesi hayatta kalır.

Denizkaplumbağaları Nerelerde Yumurtlar?
Bu kaplumbağaların yumartlamak için binlerce kilometre yüzdükten sonra doğdukları yeri nasıl buldukları bilim adamlarınca halen tam anlaşılamamıştır. Bir denizkaplumbağası Türkiye’nin güney sahillerinin cennet köşelerinden biri olan Erdemli kıyılarında bir kumsala sürünerek çıkar, şaşırır. Bir de ne görür? Kumsalın büyük bir kısmını apartman ve oteller işgal etmiş. Geri kalan dar kumsal şeridinin bir kısmı plaj olduğundan insan kalabalığı vardır. Kaplumbağa tekrar denize açılıp gece geri döner. Kumsalın bazı yerleri ise beton rıhtımlarla çevrelenmiş ve yükselmiş. Kaplumbağaya artık yumurtlayacak yer kalmamıştır. Kıyının başka bir yerinde başka bir kaplumbağa boş kalmış ufak bir kumsal şeridine çıkıp yumurtlar. Yavruların çoğu yumurtalardan çıkma günü gelince ışıklara doğru sürünürler. Fakat vardıkları yer deniz değil, yakındaki bir yolun ya da sitenin sokak lambalarının ışığıdır. Ertesi gün yakıcı güneşin altında hepsi ölecektir. Bir zamanlar denizkaplumbağalarının güvence içinde yumurtlamalarına uygun yüzlerce kilometre uzunluğunda kıyılarız vardı. Bugün Mersin ve Silifke arasındaki kumsal bölgede sadece ODTÜ Deniz Bilimlerinin arazisi ve Alata Araştırma Enstitüsünün arazisi yumurtlama için uygun alanlar olarak kalabildi.

Nil kaplumbağası:

Tanımlayıcı özellikleri
Trionychidae familyasından göl, nehir ve denizlerde yaşayan kaplumbağa türü. Kabuğunun üzeri yumuşak deriyle kaplıdır. Üst tarafı yeşilimsi kahverengidir üzerinde küçük yuvarlak sarı lekeler bulunur. Karnı kirli beyaz ya da grimsi renktedir. Başının ucunda yumuşak kısa bir hortumu vardır. Havayı sudan çıkmadan bu hortumuyla alır. Parmak aralarında zar bulunur ve yalnızca 3 parmağında tırnak olur. Boyu 1 metreyi geçebilir.

 

 

Yaşamı
Trionyx triunguis gündüzleri aktif olan bir canlıdır ancak geceleyin olta ile yakalandığı vuku bulmuştur. Atatür ve diğ. suyun üzerinde 29 saniye ile 31 dakika arasında hareketsiz durduğunu gözlemiştir. Karnivor olup, balık, salyangoz, deniz şakayığı, krustase ve ölmüş hayvanlarla beslenir. Yumurtalarını sahilde açtığı çukurlara bırakır, bir seferde 15-60 yumurta bırakabilir. Daha önce çiftleşmesi gözlenmemiştir. Türkiye kıyılarında yumurtlama ayları Haziran ve Temmuzdur (Atatür ve diğ.). Yuvaları sahile 5-15m uzaklıkta olup, yaşadığı yere yakın kumsala yumurtlar. Atatür (1979) yuva çapının 15-20 cm and derinliğinin 20-25 cm olduğunu rapor etmiştir. Bir sezonda birkaç kez 25-100 adet yumurtlayabilirse de bu araştırıcı açtığı yuvalarda 8 ile 34 arasında yumurta saymıştır. Laboratuarda yavruların yumurtadan çıkması 56-58 günde gerçekleşmiştir. Yumurtaları yaklaşık 32 mm çapında, beyaz renkli ve kırılgandır.

Dağılımı
Türkiye'de Akdeniz'e dökülen nehir ağızlarında ve Dalyandan Hataya kadar tüm Akdeniz sahillerinde yaşar. Orta Doğu Teknik Üniversitesinin Deniz Bilimleri Enstitüsüne ait limanda  hemen hermevsim birkaç nil kaplumbağasını görmek mümkündür.